GİRİŞ
Bu yazıda öncelikle baklagiller hakkında ön bilgi verip daha
sonra baklagil sektörüne giriş yapacağız. Bu sektördeki üretim ve tüketim
öncelikli konu başlıklarımız olacak. Daha sonra ise baklagil sektöründe
dünyadaki ithalat ve ihracatı görüp, sonra bu ithalat ve ihracat durumunu
tablolar yardımıyla ülkemiz açısından ele alacağız. Daha sonra sektörde yaşanan
olumsuzluklar ve bu olumsuzluklara karşı çözüm önerilerinden bahsedeceğiz.
Ayrıca baklagil sektörünün gelecekteki durumu hakkında bazı öngörüler
vereceğiz. Son olarak baklagil sektöründeki markaları tanıdıktan sonra piyasa rekabetini
de göreceğiz.
BAKLAGİLLER
Baklagiller, Fabales
takımından çoğunu otsu bitkilerin oluşturduğu çalı ve ağaç türlerini de içeren
büyük bir familyadır.
400 cins ve 10.000
dolayında tür içerir. Fasulye, bakla, nohut, soya, mercimek, bezelye gibi insan
gıdası olarak kullanılan türler bu familyadandır. Baklagiller otsu bir yapıya
sahip olabildikleri gibi odunsu bir yapıya da sahip olabilirler. Yalancı akasya,
yabani keçiboynuzu, akasya, gülibrişim gibi türler odunsu yapıya sahiptir.
Yapraklar saplı, hemen
hepsinde almaşık dizili; tüysü, elsi veya üç yapraklıdır. Çiçekler zigomorfik
genellikle salkım durumlu, başakçık veya başlıdır. Periant (çiçek örtüsü) bir
çanaktan oluşmuştur. Korallanın her biri 5 bölümlüdür. Familya üyelerinin
hepsinde çiçekler 5 taç yapraklıdır. Taç yaprakların iki kenarında birer
kanatçık bulunur. 10 stamen (erkekorgan) ayrı ya da birleşik gruplar oluşturur.
Pistil (dişi organ) basit, tek bir stigması (tepecik) vardır. Üst durumlu
ovaryum bir gözlüdür. Meyve legümendir. Tohum sert kabuklu, genellikle böbrek
şeklinde veya yuvarlak yapıya sahiptir.
Kazık köklere
sahiptirler. Ana kökün etrafında damarlanma gösteren ikinci kökler vardır.
Rhizobium bakterileri tarafından havanın serbest azotunu bağlarlar.
Baklagil Çeşitleri
Fasulye: protein, yağ, selüloz ve karbonhidratça zengindir. Bileşiminde bunlardan
başka kalsiyum, fosfor, demir gibi madensel tuzlarla beraber B kompleksi
vitaminleri de bulunur. Sindirimi oldukça zordur. Kabukları bağırsaklarda gaz
yaptığı için kabuğu çıkartarak pişirilirse bu özelliği de gider. Et, yağ gibi
maddeler ilâvesiyle pişirildiği zaman değeri daha da fazlalaşır. Soya fasulyesi
besin değeri bakımından en iyisidir. 100 gr. beyaz fasulyede 22 gr. protein
vardır.
Nohut: Protein ye madensel madde bakımından fasulyeden sonra gelen bir besin
maddesidir. Lezzet ve besin değeri pişirilme şekillerine göre artırılır 100
gramında 20 gr protein vardır.
Mercimek : Sindirimi daha kolay ve bilhassa bileşimindeki demir
dolayısıyla çocuklara ve kansızlara verilen bir besin maddesidir.
Bakla : Bileşiminde fazla miktarda protein fosfor v.s. bulunan bir baklagildir.
Çeşitli şekillerde kullanılır.
Bezelye: Protein, nişasta, fosfor ve B vitaminleri bakımından zengindir.
Sindirimi kolay, lezzetli bir besin maddesidir. Yemek, garnitür v.s. olarak
kullanılır.
Mercimek, nohut, fasulye,
bezelye, bakla ve börülceyi içine alan baklagiller, dünyadaki iki milyardan
fazla insan için protein kaynağıdır. Yağ oranı düşük, karbonhidrat oranı yüksek
ve besleyicidir. Dünyada insan beslenmesindeki bitkisel proteinlerin %22’si,
karbonhidratların %7’si; hayvan beslenmesindeki proteinlerin %38’i
karbonhidratların %5’i yemeklik tane baklagillerden sağlanmaktadır.
Beslenmede bitkisel
proteinin ana kaynağını oluşturan yemeklik baklagiller, dünya ve ülkemiz için
çok önemlidirler. Tarla bitkileri yetiştiriciliğinde ekim alanı ve üretim
bakımından tahıllardan sonra gelen tane ürünüdürler. Dünyada yaklaşık 60 milyon
ton üretim ve 40 milyar dolarlık piyasa de erine sahip bir ürün grubudur. Ancak
son yıllarda dünya baklagil üretimi, ülkelerin biyodizel üretimi için mısır ve
diğer bazı bitkileri teşvik etmeleri nedeniyle düşmüştür. Özellikle, bizim gibi
gelişmekte olan ülkelerde bu bitki grubunun önemi, son yıllarda ya anan
kuraklık vb. nedenlerle azalan üretim karsısında daha iyi anlaşılmıştır.
Türkiye’de tarla bitkileri üretimi yapılan toplam alanın yaklaşık %74’ünü
oluşturan tahıllar birinci, %8.3’ünü oluşturan yemeklik tane baklagiller ise
ikinci sırada yer almaktadır. Kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin,
sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde
edilen verimin artırılması, gerekse nadas alanlarının azaltılması açısından
önemlidir. Türkiye, baklagillerin gen merkezi olarak kabul edilen ’verimli
hilal’in en önemli parçasıdır. Bunun dışında tüketim oranları açısından dünyada
önemli bir yeri olduğu gibi tarihsel olarak net ihracatçı konumunda olmuştur.
Ülkemizde kişi basına yıllık ortalama 3-4 kg fasulye, 4-5 kg mercimek ve 5-6 kg
nohut tüketildiği dikkate alındığında, yemeklik tane baklagillerin ülkemiz
insanları açısından önemi büyüktür (TÜİK, 2009).
Besin de erleri
bakımından zengin oldukları gibi yetiştirildikleri toprağa da olumlu etkilerde
bulunmaktadır. Havanın serbest azotunu toprağa bağlama özellikleri, çevrecilik ve
sürdürülebilir tarımın popülaritesinin arttı ı günümüzde bu bitkilerin önemleri
daha da artmaktadır. Baklagiller ile ortak yasayan Rhizobium türü bakteriler,
havada serbest halde bulunan, ancak canlılar tarafından direkt olarak
yararlanılamayan azotu yasadıkları ortama bağlayarak köklerinin yayıldığı
toprak katlarını organik azotça zenginleştirirler ve gereksinimlerini bu
azottan sağlarlar. Yemeklik baklagillerin toprağa bağladıkları azot miktarı çeşide
ve çevre koşullarına göre değişmekle beraber, yılda genel olarak 15-20 kg/da
dolaylarındadır. (Sehirali,1988).
Yıllar İtibariyle Baklagil Üretimi
YILLAR
|
Fasulye
|
Nohut
|
Mercimek
|
||||||
|
Ekim
Alanı (1000Ha
|
Üretim
(1000Ton)
|
Verim
(Kg/Da)
|
E.
Alanı
(1000Ha)
|
Üretim
(1000Ton)
|
Verim
(Kg/Da)
|
E.
Alanı
(1000Ha)
|
Üretim
(1000Ton)
|
Verim
(Kg/Da)
|
|
|||||||||
2006
|
27817
|
20833
|
74
|
10510
|
8458
|
80
|
3828
|
3338
|
87
|
2007
|
28824
|
20823
|
72
|
11223
|
9677
|
86
|
3702
|
3298
|
89
|
2008
|
26472
|
20404
|
77
|
11023
|
8503
|
77
|
3320
|
2827
|
85
|
2009
|
25211
|
19723
|
78
|
11.082
|
9774
|
88
|
3637
|
3595
|
99
|
BAKLAGİL İTHALAT VE İHRACATI
İhracat
Dünya baklagil
üretiminden önemli pay alan ülkemiz aynı zamanda ihracatçı ülke konumunda idi.
Ülkemiz baklagil üretimi büyük ölçüde iç tüketime yönelik olarak kullanılmaktadır.
Bununla birlikte özellikle nohut ve mercimekte ülkemiz ihracatta ön sıralarda
yer almakta idi. 1990 yılı dikkate alındığında 846.000 ton mercimek üretimi ile
dünya ihracatının %47’sini karşılayarak ilk sırada yer alan ülkemiz, 2008
yılında 131.188 ton mercimek üretimi ile dünya ihracatından %5 pay almıştır.
Aynı şekilde 1990 yılında 860.000 ton nohut üretimi ile dünya ihracatının
%62’sini karşılayarak ilk sırada yer alan Ülkemiz, 2008 yılında 518.000 ton
nohut üretimi ile dünya ihracatının sadece %9'unu karşılayarak 4. sıraya
gerilemiştir. İhracattaki bu azalı hem üretimde ya anan sorunlar hem de dünya
piyasasında rakip ülkelerin elde ettikleri rekabet üstünlüklerinden kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde baklagiller üretim maliyetlerinin yüksekli i ucuz fiyatla dünya
piyasalarına ürün satan ülkeler kar ısında rekabet şansını yok etmektedir. Ülkemizin
bakliyat ihracatında genel olarak Ortadoğu ülkeleri, Batı Avrupa ülkeleri,
Kuzey Afrika ülkeleri ve Güney Asya ülkeleri ilk sıraları almaktadır. 2008 yılı
itibariyle ülkemizden bakliyat ihracatı gerçekleştirilen ülke sayısı 80’in üzerinde
olup, en önemli pazarlarımız Sri Lanka, Irak, Kuveyt, Mısır, İngiltere, Suudi
Arabistan, Almanya ve Ürdün’dür. Doğu Avrupa ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri, Rusya
Federasyonu ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ülkemiz için potansiyel arz eden
ülkeler olarak görülmektedir.
Türkiye Baklagil İhracatı
|
KURU FASULYE
|
K.MERCİMEK
|
NOHUT
|
|||
Yıllar
|
Miktar
(Ton)
|
Değer
(1000$)
|
Miktar
(Ton)
|
Değer
(1000$)
|
Miktar
(Ton)
|
Değer
(1000$)
|
2002
|
20.125
|
14.042
|
133.240
|
50.559
|
107.917
|
49.351
|
2003
|
42.194
|
24.162
|
214.441
|
86.581
|
189.642
|
82.580
|
2004
|
31.660
|
12.444
|
169.285
|
83.673
|
133.073
|
69.166
|
2005
|
2.923
|
3.599
|
116.621
|
69.380
|
123.593
|
83.026
|
2006
|
3.973
|
4.896
|
300.020
|
157.208
|
104.684
|
83.660
|
2007
|
2.269
|
3.208
|
184.978
|
125.424
|
69.192
|
57.986
|
2008
|
3.499
|
5.423
|
68.654
|
98.869
|
88.337
|
76.757
|
2009
|
19.026
|
17.904
|
128.312
|
172.724
|
88.509
|
74.976
|
İthalat
Uzun yıllar baklagil
ihracatçısı olarak bilinen Türkiye’nin son yıllarda ithalatında da artılar görülmektedir.
Özellikle geçmişte yok denecek kadar az olan kırmızı mercimek ithalatı, 2008
yılında 168 bin ton ile dünyada ithalatında ilk sıraya çıkmıştır. Kırmızı mercimek
ithalatı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan kuraklığın etkisi sonucu 2008
yılında artmış, ithalat 2009 ve 2010 yılında da devam etmiştir. Ülkemiz
tarafından DTÖ’ne bildirilen en yüksek kanuni gümrük vergi oranı baklagiller için
%25’dirBu oran ülke üretimini korumaya yetmemektedir.
Türkiye Baklagil İthalatı
|
KURU FASULYE
|
K.MERCİMEK
|
||
Yıllar
|
Miktar
(Ton)
|
Değer
(1000$)
|
Miktar
(Ton)
|
Değer
(1000$)
|
2000
|
20.187
|
11.890
|
7.411
|
4.278
|
2001
|
32.980
|
17.986
|
14.396
|
6.151
|
2002
|
41.488
|
21.584
|
10.636
|
3.832
|
2003
|
6.365
|
3.238
|
41
|
23
|
2004
|
13.872
|
7.166
|
546
|
306
|
2005
|
37.687
|
22.295
|
646
|
358
|
2006
|
30.968
|
27.977
|
1.881
|
1.569
|
2007
|
36.968
|
38.442
|
5.178
|
4.362
|
SEKTÖRDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Türkiye’nin baklagil
ithalat miktarındaki artışların devam etmesi durumunda ileriki yıllarda baklagillerde
de ithalatçı ülke konumuna gelmesi kaçınılmazdır. Ülkemizde gerçekleştirilen
tarımsal ürünlerde genel sorun üretim maliyetlerinin yüksekliğidir. Üretimde kullanılan
girdilerdeki fiyat yüksekliği maliyetleri artırmaktadır. Fiyatların yüksekliği
sebebiyle yeterince girdi kullanılmaması, küçük parçalı tarımsal arazilerde
üretim yapılması, sertifikalı tohumların yeterince kullanılmaması vb. sebepler verim
miktarını düşürmektedir. Üretim masraflarının artması ve verim düşüklüğü ürün
maliyetlerini artırmakta, böylelikle ülkemizde üreticiler dünya fiyatları kar
ısında rekabet şansını kaybetmektedir.
Baklagiller, hastalıklara
ve zararlı böceklere kar ı “mükemmel bir beslenme koşulu sağlayan yüksek protein
oranları nedeniyle” hassastır. Özellikle mercimek üretiminde Şanlıurfa, Yozgat,
Mardin gibi illerimizde kök çürüklüğü ve canavar otu yüzünden üreticiler
üretimden vazgeçebilmektedir. Birçok baklagil türünde hasat zamanında
kabukların soyulması nedeniyle ürün kayıpları ile karşılaşılmaktadır.
Dünya’da ve Türkiye’de nohut
ekim alanlarını sınırlayan en önemli faktör antraknoz (Ascochyta blight) hastalığıdır.
İklim koşullarının hastalığa uygun ortam sağladığı yıllarda hastalık %100’e
varan kayıplara neden olabilmektedir. Üreticilerimizin elinde bulunan yerel
nohut çeşitlerinin tamamı bu hastalığa hassastır. Antraknoz hastalığının yayılması
ve gelişmesi nem ve sıcaklık artlarına bağlı olduğu için üretici ekim zamanını ilkbahardaki
yoğun yağışların azaldığı ve hava sıcaklığının yükseldiği döneme kaydırarak hastalıktan
kaçmaya çalışmaktadır. Geç ekimler de verim potansiyelini düşürmektedir.
Verimliliğin artırılması
için, miras hukuku ile arazi parçalanması önlenerek, ülkemizde genel olarak küçük
aile işletmelerinde geçimlik tarım olarak gerçekleştirilen baklagil üretiminin
pazara yönelik olarak yapılması sağlanmalıdır.
Ayrıca, verimliliğin artırılması için, farklı
ekolojik bölgelere uyum gösteren, iç ve dış pazar isteklerine uygun, kaliteli,
yüksek verimli, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi için
araştırma faaliyetleri hızlandırılmalıdır. Üretimde kullanılan girdi fiyatlarının
maliyet içerisindeki payının azaltılması amacıyla uygulanan girdi destekleri, üretim
içerisindeki payları dikkate alınarak gerçekçi şekilde uygulanmalıdır. Sertifikalı
tohumluk kullanımı baklagillerde yetersiz düzeydedir. Genel olarak üreticiler ekim
için kendi üretimlerinden ayırdıkları tohumları kullanmaktadırlar. Sertifikalı
tohumluk kullanımı konusunda uygulanan destekleme bu konuda gerçekleştirilen
önemli bir destekleme olup, önümüzdeki yıllarda da devam etmesi gerekmektedir. Bir
çok tarımsal üründe oldu u gibi baklagillerde de, etkin bir pazarlama ağı olmadığı
gibi örgütlenme de yetersizdir. 1990 sonrası TMO’nun baklagil alımlarını azaltması
1994’de tamamen durdurması ve yerine herhangi bir baklagil pazarlama politikası
oluşturulamaması ile birlikte üretici pazarlama sorunu yaşamaya başlamıştır.
Üretti i ürünü elinde kalan üretici baklagil ekim alanlarını, fiyat garantisi olan
ve üretimi daha kolay olan diğer ürünlere kaydırmıştır.
TMO’nun alımları bıraktığı
1994 yılından itibaren Ülkemizde üretilen ve ihracata konu olan baklagiller
içerisinde sadece kırmızı mercimek, tarım satış kooperatifi olan Güneydoğubirlik
tarafından alınmıştır. Ancak, Güneydoğubirlik’te piyasayı regüle edecek şekilde
alım yapamamıştır. Özellikle 16 Haziran 2000 tarihinde yürürlüğe giren 4572
sayılı yasa ile Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin yeniden yapılandırma
kapsamına alınması sonucu birlikler maddi sıkıntı içerisine girmiş ve Güneydoğubirlik
2000-2003 yılları arasında alım yapamamıştır. 2004 yılında maddi yönde gelişme gösteren
Birlik toplam kırmızı mercimek üretiminin %2’sine denk olan 9.946 ton alım
gerçekleştirmiştir. Gelecek yıllarda baklagiller için tahmin edilen gerilemenin
yaşanmaması için ürün değerlendirme ve pazarlama olanakları sağlanarak ülkesel bir
baklagil politikası oluşturulmalı, üretimde yeniden atılım sağlanmalıdır.
Ancak, uzun yıllardır baklagil üretimi hedefsiz, politikasız ve desteksiz kendi
haline bırakılmıştır. Bilindiği üzere Ülkemizde bugüne kadar ürün bazında kurulan
örgütlenme yeterince sağlanamamış, geçmişi uzun yıllara dayanan Tarım Satı Kooperatifleri
ise son yıllarda içinde bulunduğu maddi sıkıntı sebebiyle ürün pazarlamasında etkili
olamamıştır. Tarım Satı Kooperatifleri’ninde etkili oldu u ürün grubu sınırlı kalmıştır.
Son olarak üreticilerin ürün grubu bazında örgütlenmesinin sağlanması amacıyla 5200
sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu 6 Temmuz 2004 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe
girmiştir. Kurulan Birlikler içerisinde baklagiller üzerine birlik bulunmamaktadır.
Herhangi bir örgütlenme yapısı olmayan baklagil üreticisi fiyat konusunda belirleyici
olamamaktadır. Halen ürün fiyatları piyasadaki ürün azlığı veya fazlalığına göre
gelişmekte, üretici baklagil üreteceği konusundaki kararı o yılki fiyat
durumuna göre vermektedir.
Üretimde sürekliliğin devamı
için ön koşullar arasında üretici gelirlerinin artırılması gelmektedir. Bunun sağlanması
için öncelikle üretici üretti i ürünün elinde kalmayacağını veya maliyetinin
altında pazarlamayacağını bilmelidir. Bunun için dünya piyasalarındaki fiyat düşüşlerinin
yaşandığı veya ürün arzının fazla olduğu yıllarda tüccarın insafına kalan üreticinin
maliyetinin çok altında ürün pazarladığı yıllarda bu fiyat düşüşlerini önleyecek,
devlet adına alım yapan bir müdahale kurumunun oluşturulması sağlanmalıdır. Üretici
örgütleri teknik ve kurulum aşamasında (Tesislerin projeler bazında oluşturulması)
maddi yönden desteklenerek aktif hale getirilmelidir. Bu sayede sertifikalı tohum
kullanımının sağlanarak kaliteli üretimin gerçekleştirilmesi, üretim aşamasında
üreticilere ucuz girdi ve ortak makine kullanım parkı ile maliyetlerin düşürülmesi
ve üyelerinden aldığı ürünü gerek yurt içinde gerekse yurt dışında de erinde pazarlayarak
üreticilerin yeniden baklagil üretimine yönlendirilmeleri sağlanabilir. Üretici
örgütlerinin geliştirilmesi ile günümüzde çoğunlukla tüccar veya toptancıya ucuz
fiyatla pazarlanan ürünün tüketiciye kadar ulaşmasında el değiştirme azalacak, böylelikle
ürün fiyat artışları önlenmiş olacaktır.
Baklagil
Sektörünün Geleceğine Yönelik Öngörüler
§ Üretimden vazgeçen üreticilerin
yeniden baklagil üretime yönlenebilmesi için prim desteklemesi artırılarak
devam etmelidir.
§ Özellikle hasat dönemlerinde baklagil
ithalatına kesinlikle izin verilmemelidir.
§ Sertifikalı tohum kullanımının
yaygınlaştırılması için tohum desteği devam etmelidir.
§ Hastalıklara dayanıklı, verimi yüksek
tohum çe itleri geliştirilmelidir.
§ Sektörün tüm taraflarının bir araya
geldiği baklagil konseyi aktif şekilde çalışmalıdır.
§ Üreticilerin pazarlamada söz sahibi
olabilmeleri için baklagil üretici birlikleri kurulmalı, kurulacak birliklerin
etkin olabilmesi için kurulum aşamasında desteklenmelidir.
§ Toprak verimliliğinin artırılması ve korunması
yönünden önemli katkılar sağlayan baklagillerin ekim nöbetine alınması teşvik
edilmelidir.
§ Nohut ve mercimeğin ekim alanlarının
genişletilmesi bakımından geçmişte uygulanan nadas alanlarda üretim uygulaması
yeniden başlatılmalıdır.
§ İhracatın artırılması için dış pazar istekleri
dikkate alınarak üretim yapılmasına önem verilmelidir.
SEKTÖRDEKİ OYUNCULAR
Akçetin Bakliyat Ltd. Şti.
|
|
Akıncı Bulgur ve Gıda Mad. San. ve
Tic. Ltd. Ş
|
|
Armada Bakliyat Hububat A.Ş.
|
|
Arslan Bakliyat Tarım Ürn. San. Tic.
Ltd. Şti.
|
|
Asbesin Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.
|
|
Şakiroğulları Kollektif Şti. Ömer ve
Mehmet T
|
|
İsmail Başpınar San. Tic. Ltd. Şti.
|
|
Ünsal Tarım Ürünleri Ltd. Şti.
|
|
Çağlarsoy Gıda Paz. Dağ.ve Nak. San. ve
Tic. L
|
|
Çet-Bak Tarım
|
|
Bayamtaş İth. İhr. AŞ.
|
|
Bekiroğlu İnş.San. ve Tic. Ltd. Şti
|
|
Dayıoğlu Bulgur Gıda Mad. İnş. San. ve
Tic. L
|
|
Düzovalar İnş. Tarım Ürn. San. ve Tic.
Ltd.
|
|
Deveci Tarım Ürn. San. ve Tic. Ltd.
Şti.
|
|
Emin Gül Tarım ve Gıda Ürn. Makine
İnş. San.
|
|
Ergün Çik. Gofret Ciklet Gıda San. ve
Tic. Ltd.
|
|
Halil Çınarlı Tarım Ürn. Tic. ve San.
Ltd. Ş
|
|
Hüseyin ve Rıfat Acırgan Gıda İhtiyaç
Mad. S
|
|
Hüsnü Özmen Gıda San. ve Tic. A.Ş.
|
|
Kaleoğulları Pet. Hayv. Tr. İnş. Yurz.
Tic. Lt
|
|
Körfez Gıda ve Tar. Ürn. Paz. ve Tic.
Ltd. Şti
|
|
Konal-sa Ltd. Şti.
|
|
Konuklar Tarım Ürn. Tic. ve San. Ltd.
Şti.
|
|
Korkmaz Tarım Ürn. Tic. Ltd. Şti
|
|
Memişsan Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.
|
|
Mempa Tarım Ürn. Petrol İnş. Nak. San.
ve Tic.
|
|
Mersin Şeker Tarım Ürn. Doğal
Mineralli Su ve
|
|
Mis Bulgur Gıda San. ve Tic. A.Ş.
|
|
Narin Pazarlama İnş. Turz. Ltd. Şti.
|
|
Narpa Narin Dış Tic. A.Ş.
|
|
Natural Gıda San. ve Tic. A.Ş.
|
|
Netfood Gıda San. ve Tic. A.Ş.
|
|
Okçu Tarım Nak. Hayv. Ve Gıda San.
Ltd. Şti.
|
|
Otat Tar. Ürn. Taş. San. ve Tic. Ltd.
Şti.
|
|
Sadıkoğlu İth. İhr. Gıda ve Ürn. Paz.
Turz.
|
|
Serttaş Bakliyat Paz. Gıda Tic. ve
San. A.Ş.
|
|
Sevan Dış Ticaret Ltd. Şti.
|
|
Simaş Bulgur Gıda San. ve Tic. Ltd.
Şti.
|
|
Tat Bakliyat San. ve Tic. A.Ş.
|
|
Tekinler Dış Tic. Ltd. Şti.
|
|
Tonguroğulları Gıda Tarım Ürn. Tic. ve
San. L
|
|
Yayla Tarım Ürn. Nak. San. Tic. Ltd.
Şti
|
SONUÇ
Gelelim sonucumuza. Bu yazıda neler
gördük şöyle bi hatırlayalım. Öncelikle baklagiller hakkında ön bilgi verip
daha sonra baklagil sektörüne giriş yaptık. Bu sektördeki üretim ve tüketim öncelikli
konu başlıklarımız oldu. Daha sonra ise baklagil sektöründe dünyadaki ithalat
ve ihracatı görüp, sonra bu ithalat ve ihracat durumunu tablolar yardımıyla ülkemiz
açısından ele aldık. Daha sonra sektörde yaşanan olumsuzluklar ve bu
olumsuzluklara karşı çözüm önerilerinden bahsettik. Ayrıca baklagil sektörünün
gelecekteki durumu hakkında bazı öngörüler verdik. Son olarak da baklagil
sektöründeki markaları tanıdıktan sonra piyasa rekabetini de gördük.
KAYNAKÇA
TUİK, 2009 Bitkisel
Üretim İstatistikleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder